Mutlu Aile Dersleri

İddia ettiğiniz Kant'ın anlaşılır ve duyulur dünyaları hakkındaki yorumları ele alırken, size önce bu konuyla ilgili Kant'ın temel fikirlerini ve görüşlerini birkaç basit bir şekilde açıklayabilirim.

Immanuel Kant (1724-1804), Almanca İnsan Bilimi ve Öğretim Karmaşıklığı üzerine değinmiş bir felsefi akım düşünür. Kant'ın ana fikiri, zihinin (aklın) ve ciltin (nedensiin) iki ayrı neden anlayıcısı olduğu kabul ederek, bunların şekillendirecekleri değerli rollerini tanımlamayı hedefler.

Kant'a göre:

1. Teori (Noumenatik): Kant, özgür iradenin ve kendi aksiyonlarımızın mümkün olduğunu (teorik olarak), ancak nedensel determinizme başka bir karar verebileceğimizi iddia eter. Bu, "Kritikçi Yaklaşım" adını taşıyan Kant'ın en önemli içgörüsüdür ve özgür iradenin metafiziksel (aslı bir dünyadaki) ayrılmaya kapalı olmasını, ancak bu durumun pragmatik olarak (gerçek dünyadaki) uygulanabilmesini kapsayı.

2. Psiholoji (Antropolojik): Kant, bizlerin herhangi bir olayı gördüğümüzde ve yapış olduğumuzda, genellikle nedensel determinize tabi olarak düşünmek zorundayız. Bu durum, "Antropolojik Yaklaşım" olarak adlandırılır ve pragmatik bir araç olarak kullanılır. Kant, bu nedenle her olayın bir nedeni olduğunu (duyulur dünyadaki) kabul eder, ancak bu nedenlerin her zaman gerçek nedensel mekanizmaları yansıtmadığını sönder.

Kant'ın bu iki ayrım, özgür irade hakkındaki "antinomiyi" (özgür bir karar veremez ve her zaman belirlenmeyen bir durum) çözmeye yönelik bir yol haritası olarak görülebilir. Kant, özgür iradenin doğru olduğunu (teorik olarak) kabul ederken, aynı zamanda başkaların nedensel durumları düyulur bir şekilde anlamaya çalışır. Bu, özgür iradenin pragmatik olarak (gerçek dünyadaki) uygulanabilmesiyle birlikte, bizlerin herhangi bir eylemi yaparken, genellikle nedensel determinize tabi olarak kabul edilmeye olanak tanır.

Bu durum, "alternatif Kant" veya "duyulur dünya" hakkındaki tartışmalara giriş yapar ve Kant'ın yorumcuları, bu fikirleri metafiziksel iddialarla ele almayı, genellikle onların pragmatik anlamıyla kullanmayı tercih eder. Bu yaklaşım, Kant'ın görüşlerini modern zihinsel ve sosyal psiykoloji açısinden de inceleyerek, nedensel determinizmin ve özgür cihazın (özgür irade) etkisini değerlendirmeye olanak tanır.

Özetle, Kant'ın fikirleri, zihinin ve ciltin iki ayrı neden anlayacağını ve bu ayrımın her içsel ve dışsal düşünceye ve davranışa olan etkisini ele almayı hedefler. Bu, özgür iradenin metafiziksel olarak varlığını ve neden anlayıcılığını sorgulayan bir yaklaşımdır, ancak bu durumun gerçek dünyada nasıl uygulanabileceğini ve neden anlayışın her günlük kararımızın tespit edici bir rol oynadığını kabul etmektedir.