Descartes Felsefesi (Latince-Türkçe)

Sevgili izleyen, bu derste Descartes soruşturulacaktır. Özellikle Latin ve Türkçe parelel okuma ile Tanrı, beden, ruh gibi konular hakkında Descartes ne kadar haklı ne kadar hatalı olduğu tartışılacaktır..

Descartes: Meditasyonlar Hakkında

René Descartes, modern felsefenin ve bilimsel yöntemin gelişiminde önemli bir rol oynayan 17. yüzyıl filozofu, matematikçisi ve bilim adamıydı. Descartes, günümüzde felsefeyi, bilimi ve rasyonel düşünceyi etkilemeye devam eden birçok anahtar kavram ortaya atmıştır. İşte onun en önemli fikirlerinden bazıları:

Metodolojik Şüphe: Descartes kesin bilgiye ulaşmanın bir yolu olarak radikal bir şüphe yöntemini savunmuştur. Kuşku götürmez doğrulara ulaşıncaya kadar belirsiz veya şüpheli temellere dayanan tüm inançlardan şüphe edilmesi gerektiğini öne sürmüştür..

Cogito, Ergo Sum: Descartes, "Düşünüyorum, öyleyse varım" sözüyle ünlüdür. Cogito olarak bilinen bu önermeyi felsefesinin başlangıç noktası olarak kabul etmiştir. Descartes, şüphe etme ve düşünme eyleminin, kişinin düşünen bir varlık olarak var olduğunu gösterdiğini savunmuştur.

Düalizm: Descartes, zihin (ya da ruh) ile beden arasında bir ayrım olduğunu öne sürerek gerçekliğe ilişkin düalist bir görüş ortaya atmıştır. Descartes'a göre zihin, mekanik ilkelere göre işleyen fiziksel bedenden farklı olan düşünen bir tözdür.

Zihin-Beden Etkileşimi: Düalizmi savunmasına rağmen Descartes zihin ve beden arasındaki etkileşime inanıyordu. Zihnin epifiz bezi aracılığıyla bedenle etkileşime girdiğini ve fiziksel ve zihinsel alemler arasında bir bağlantı noktası olarak hizmet ettiğini öne sürmüştür.

Doğuştan Gelen Fikirler: Descartes doğuştan gelen fikirlerin - deneyim yoluyla edinilmeyen ancak doğuştan itibaren zihinde mevcut olan fikirlerin - varlığını savunmuştur. Bu doğuştan gelen fikirler bilginin temelini oluşturur ve Tanrı, matematiksel gerçekler ve benlik gibi kavramları içerir.

Rasyonalizm: Descartes, aklın ve tümdengelimsel akıl yürütmenin gücünü vurgulayan bir rasyonalizm savunucusuydu. Bilgiye, zihin için apaçık olan açık ve seçik fikirler aracılığıyla ulaşılabileceğine inanıyordu.

Tanrı'nın Varlığı: Descartes Tanrı'nın varlığı için çeşitli argümanlar sunmuştur. Mükemmel ve sonsuz bir varlık fikrinin sonlu insan deneyimlerinden türetilemeyeceğini ve bu nedenle doğuştan olması gerektiğini iddia etmiştir. Ayrıca, mükemmellik kavramı nedeniyle Tanrı'nın varlığının zorunlu olduğunu öne süren ontolojik argümanı da önermiştir.

Bu kavramlar Descartes'ın Kartezyenizm olarak bilinen felsefi sistemini şekillendirmiş ve fikirleri günümüzde de felsefe, matematik ve bilim alanlarında etkili olmaya devam etmektedir.

Descartes en temel ve kesin bilgiyi ararken her şeyden sırayla şüphe etmektedir.

1- kendisinden şüphe eder; kendisi gerçeklik olarak var mıdır?

2- Duyu organlarıyla algılanan şeylerden kuşku duyar; çünkü duyular kimi zaman aldatıyorsa neden her zaman aldatmasın? Ateşin başında oturuyorum. Üzerimde kışlık kıyafetlerim, elimde de kağıtlar var. Sonra uyuyorum ve rüyamda ateşin başında oturduğunu görüyorum. Üzerimde kışlık kıyafetlerim ve elimdeki kağıtlarla. Peki hangisinin rüya hangisinin gerçek olduğunu nasıl ayırt edebilirim ki?

3- matematiksel bilgilerden kuşkulanır; eğer tanrı kötü bir cin ise 2x2:5 değil de 4 olduğuna farz etmemi sağlıyor olabilir (18). Başkalarının en iyi bildiklerini sandıkları şeylerde bile yanıldıkları yargısına vardığına göre, bu Tanrı'nın, benim de ikiyle üçü her toplayışımda, karenin kenarlarını her sayışımda veya daha da kolay bir sorunu bundan kolayı düşünülebilirse her yargılayışımda yanılmamı sağlamadığından nasıl emin olayım?’ Fakat Tanrı ona göre en yüksek derecede iyidir ve ‘böyle bir yanılgıya düşmemi istemez’ diye yanıtlar kendi şüphesini.