Complete English Grammar Improve Your Listening and Speaking
Learn English Grammar to master IELTS, TOEFL and other exams as well as to improve your speaking, writing and listening.

What you will learn
Understand the structure of English grammar.
Use target structures confidently and accurately.
Construct better sentences.
Write better and comrehensive essay
Understand ve speak daily English confidently.
Why take this course?
İsimlendiriciler (Relative Clauses), özne yönelik olarak ifade edilen bir noun'un veya bir pronoun'ün özleşmesi olarak anlaşılabilir. Örneğin, "The book that I read last week" ifadesi burada kullanılan "that I read last week" özne yönelik bir isimlendirici kısmıdır. İsimlendiriciler, ana cümleyle koşuyu ayrı bir cümlede de ifade edebilirler ve bu durumda açık (restricted) veya açıklanmamış (non-restricted) olarak farklı tiplerde bulunabilirler.
Açık isimlendiriciler, belirli bir grup elemanından o grupın tümünü özne etiket ederken kullanılır ve "who", "which", "that" gibi specific olan conjunctionlar ile başlar. Örneğin, "The man who saw you yesterday called." burada "who saw you yesterday" açık bir isimlendirici kullanılmaktadır.
Açıklanmamış isimlendiriciler ise belirli bir elemanın huzur süresinde veya belirli bir koşuyla karakterize edilen bir grup elemanından o elemanın belirli bir yönünü özne etiket ederken kullanılır. "This is the book that I read last week." burada "that I read last week" açıklanmamış bir isimlendirici kullanılmaktadır ve bu durumda "this" özne bağlı olarak kullanılır.
İsimlendiricilerin düzenlenmesi, cümle yapısını basitleştirmek için veya anlamın karmaşıklığı azaltmak için yapılabilir. Örneğin, "The book that I read last week" kısmı yerine "Last week, I read the book." gibi bir düzenleme yapılabilir.
Noun clauses (Özne Yönelik İfade Cümleleri), bir noun'un öznemi olarak işlev görür ve genellikle "who", "which", "what" gibi wh-words veya bağlacaklar ile başlar. Örneğin, "She thinks he is right." burada "She thinks [he is right]" bir noun clause kullanılmaktadır.
Noun clauses farklı işlevler görebilir:
- Konu (Subject): "Who said that?" buradası "who said that" konu olarak işlev etmektedir.
- Yonga (Direct Object): "She read the book." buradası "the book" yonga olarak noun clause kullanılmaktadır.
- Öznede Bağlı: "This is the thing that you were looking for." buradası "that you were looking for" öznede bağlı olarak işlev etmektedir.
- Zametleyici: "He is the one who fixed the problem." buradası "who fixed the problem" zametleyici olarak işlev etmektedir.
Noun clauses, ayrı bir atıl düzende yerleşebilir veya ana cümledeki bir parçayla sabit edilebilir. Ayrı düzenleme yapıldığında, genellikle "who", "which", "what" gibi wh-words kullanılarak açık bir şekilde ifade edilir:
- "The man who spoke last is my uncle." (Kim söyledi? evladım.)
- "I saw the film that you recommended." (Ne önerdiğiniz filmini gördüm.)
Noun clauses, aynı anda deyimi içinde açık veya açıklanmamış olarak birleşebilir:
- "This is the book that I read and recommended to you." (Bu kitabi okudum ve sizlerle önerdim.)
- "He is the man about whom you asked yesterday." (Siz yesteğim gördük yerde konu olan adam.)
Noun clauses, ayrıca kendi özne de bir noun clause'ı içerebilir. Bu durumda, bir embedded (yani yerleşen) cümlenessiz devreye girebilir:
- "She believes that he is the person who will solve the problem." (O kişi, onu söz konusu olduğunu düşünüyor.)
İsimlendiricilere ve noun clauses'e başka yönelik olarak, İngilizce özne de iki farklı tipleri vardır: açık (restricted) ve açıklanmamış (non-restricted). Açık isimlendiriciler, belirli bir koşuyla karakterize edilen bir elemanı özne etiket ederken kullanılır ve "who", "whom", "which", "that" gibi specific olan conjunctionlar ile başlar. Açıklanmamış isimlendiriciler ise belirli bir grup elemanın huzur süresinde veya belirli bir koşuyla karakterize edilen bir grup elemanından o elemanın belirli bir yönünü özne etiket ederken kullanılır ve genellikle "this", "that", "these", "those" gibi indefinite pronoun'lar ile ifade edilir.
Örneğin:
- Açık isimlendirici (restricted clause): "Is this the book that you lent to me?" ("Bu kitap sizden emin değilim mi?")
- Açıklanmamış isimlendirici (non-restricted clause): "The book on the table is mine." ("Mis olduğunuz masadaki kitap benim kitabımdir.")
İsimlendiricilerin ve noun clauses'in düzenlenmesi, cümle yapısını basitleştirmek için veya anlamın karmaşıklığı azaltmak için yapılabilir. Düzenleme sırasında, genellikle açık isimlendiricilerin koşuylarını anlaşılması açısundan önemli bir faktör olabiliyor. Örneğin:
- "I read the book that you lent to me." (Sizden emin değilim o kitabi okudum.) - Burada, "the book that you lent to me" açık bir isimlendirici olarak kullanıldı.
- "I read the book and I understood it well." (Kitabı okurdum ve iyi anladım.) - Burada, "the book" açıklanmamış bir isimlendirici olarak kullanıldı, çünkü "I understood it well" alçakı bir nesne ifadesi olduğundan.
İşte bu yorumun özeti ve bazı örnekler:
- İsimlendiricilerin (both restrictive and non-restrictive) tanımı, kullanımı ve önemleri.
- Açık isimlendiricilerin (restricted clauses) nasıl ifade edilmez ve kullanıldığı.
- Açıklanmamış isimlendiricilerin (non-restrictive clauses) nasıl ifade edilmez ve kullanıldığı.
- İsimlendiricilerle noun clauses arasındaki farklar ve bunların cümle düzenlenmesindeki rolü.
- Örnek cümler ve gerçek hayattan örneklerle destek.
Screenshots



